Feminizme Yön Veren İsimler

Kadınlar, hakları için yıllardır savaşıyor. Bugün seslerinin biraz daha duyulur olması mutluluk verici. Kadın gerçekliğini konu alan yayınların, dizilerin ve filmlerin güçlü mesajları artık daha geniş kitlelere ulaşıyor. Şiddet mağduru kadınlar düne oranla hak mücadelelerini cesurca yürütebiliyor, arkalarına kamuoyunu alabiliyorlar. Bugün yaşanan olumlu gelişmelerin önemli bir kısmını 20. yüzyıl kadın hareketine ve bu hareketin ilham verici düşünürlerine borçluyuz. Onların birkaçına yakından bakalım.

Feminizme Yön Veren İsimler

Bol ödüllü feminist yazar Margaret Atwood’un romanından uyarlanan The Handmaids Tale gibi kadını merkeze alan dizilerin bugün milyonlarca izleyicisi var. Glow, Big Little Lies ve Orange is the New Black de bu diziler arasında. ABD’de yaşanan taciz skandallarından sonra Times Up hareketinin fitilini ateşleyen oyuncular da, Beyonce gibi milyarlarca hayranı olan efsane isimler de kadın hareketinin çağdaş ikonları olarak görülüyor. Kadın mücadelesinin felsefe, politika, edebiyat ve sanat kanadını da unutmamak gerek. Zira feminizmin kitabını, kelimenin tam anlamıyla onlar yazdı.

Simone De Beauvoir (1908-1986)

Fransız yazar ve düşünür Simone De Beauvoir, Sorbonne’da felsefe eğitimi aldı. Sartre ile olan sıra dışı hayat arkadaşlığı, kadın özgürlüğü ve klasik kadın- erkek rollerinin reddi konusunda ilham kaynağı oldu. İkinci Cinsiyet adlı kitabı, feminist edebiyatın klasikleri arasında yer alıyor. Konuk Kız, Başkalarının Kanı, Mandarinler, Belirsizlik Ahlakı Üzerine, Uzun Yürüyüş ve Kadınlığımın Hikayesi adlı kitapları 40’lardan 60’lara kadar olan macerasını özetlese de İkinci Cinsiyet feminist hareketin kurucu metinlerinden biri olarak kabul ediliyor. Beauvoir'ın çalışmaları, pornografik oldukları gerekçesiyle Vatikan tarafından yasaklanmıştı.

Doris Lessing (1919-2013)

Doris Lessing, feminist edebiyatın önemli eserlerinden biri olan Altın Defter ile 2007 Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görüldü. Toplum baskısına başkaldıran, özgürlük tutkunu feminist kadın kahramanlara odaklandı. Eserlerinin basit bir siyasi mesaj taşımadığını eklemek gerek. Romanlarında kadınların giymeye alışık oldukları maskeleri yırttı ve erkeklerin dünyasında özgür bir hayat yaşamaya çalışırken karşılaştıkları zorlukları yansıttı.

Betty Friedan (1921-2006)

Psikoloji eğitimi alan Betty Friedan, kadınların ev kadını ve anne rollerine sıkıştırılmalarını eleştirilmesiyle tanınıyor. Kadınlığın Gizemi, feministler için son derece değerli ve etkili çalışmalardan biri. 1966'da National Organization for Women’ı (NOW) kuran Friedan, erkeklerin de kadın hareketinde önemli bir role sahip olduğuna inanıyordu.

Kate Millett (1934-2017)

Feminist hareketin öncü ismi Millett, cinsel politika kuramını geliştirdi. Cinsel politikayı toplumda, ekonomik ve biyolojik olarak incelediği kitabı tam anlamıyla bir sarsıntı yarattı. Eğitilmeyen, özgürlüklerinden alıkoyulan ve baskılanan kadınlarla ilgili araştırmaları hareketin karakterini güçlü bir biçimde etkiledi. Sokak Kadınları, Pencere, İran’a Gitmek ve Cinsel Politika, Millett’in incelenmeye değer çalışmaları arasında yer alıyor.

Hélène Cixous (1937)

Yazar, şair, akademisyen ve eleştirmen Hélène Cixous, 1937 yılında, Cezayir’in Oran kentinde doğdu. Dünya feminizm tarihinin önemli isimlerinden biri olarak kabul ediliyor. Psikanaliz, felsefe ve edebiyatı bir araya getiren çalışmalarıyla ün kazanan Cixous, Paris VIII Üniversitesi’nde, Avrupa’nın ilk kadın araştırmaları merkezini kurdu. Luce Irigaray ve Julia Kristeva gibi dünyaca ünlü feminist düşünürlerle birlikte çalışan Hélène Cixous’un feminizme bakışı ve ilham verici çalışmaları, özellikle entelektüel feministler konsepti çerçevesinde incelenmeye değer.

Naomi Wolf (1962)

Feminizmde üçüncü dalganın güçlü temsilcilerinden biri olan Wolfe, 1991'de çok satan ve feminizmle ilgilenen herkesin mutlaka okuması gereken Güzellik Efsanesi adlı çalışmasıyla büyük bir etki yarattı. Kitap The New York Times tarafından 20. yüzyılın en etkili 70 kitabından biri olarak kabul edildi. The End of America ve Vajina: Yeni Bir Biyografi adlı çalışmaları da oldukça ses getirdi. Muhalif ve alternatif yayın gruplarında yazarlık da yapan Wolfe, araştırma için genellikle tartışma yaratan ‘tehlikeli’ konular seçti.