Müzik keyfiniz için kulaklık deyip geçmeyin

Müzik sistemleri aslında pahalı elektronik sistemlerdir. Çünkü, sesi orijinal kalitesiyle iletmek çok zor ve pahalı işlemlerle üretim gerektirir. Eğer, deneyimli bir müzik severseniz, müziği sadece televizyondan veya dijital cihazlardan dinlemek yerine, canlı konserleri de takip ediyorsanız, müziği gerçek bir enstrümandan canlı canlı dinlemek ile dijital bir cihaz üzerinden dinlemenin farklı deneyimler olduğunu bilirsiniz.

Ne yazık ki günümüz dijital teknolojileri, enstrümanların gerçek seslerini tam anlamıyla yansıtabilmeyi henüz başaramıyorlar. Gerçi, eski analog teknolojiye göre, yani kasetli teyplere veya plaklara oranla dijital teknolojiler, yani CD ve sonrasında karşımıza çıkan gelişmiş dijital müzik kayıt algoritmaları, seslerin gerçekçiliğini çok arttırdı. Ama hala djital sesleri insan kulağına gerçekçi ve kaliteli bir formda ulaştırabilmek için, yüksek kaliteli ses donanımlarına ihtiyaç duyuluyor.

Müzik dinlemek için telefonunuzun pek de yeterli olmayan hoparlörünü kullanıyorsanız veya “ucuz” malzemelerle imal edilmiş bir kulaklık ya da ses sitemi tercih ediyorsanız, şarkıların arasında bolca cızırtı, insanı hiç de etkilemeyen boş bir gürültü hissini yaşamanız kaçınılmazdır.

Oysa müziğin etkileyici yanı, tüm o notaların, o seslerin, şarkıların tınısını hissetmek ve doğada zor bulunan bu sesleri üstün bir zekayla birleştiren bestecilerin yarattığı müthiş illüzyona şahit olmaktır.

Bunu da ancak kaliteli ses sistemleri sağlayabilir. Örneğin, müzik dinlemek için Apple’ın orijinal Airpods kulaklıklarını tercih etmişseniz, daha sonra başka kulaklıkları denediğinizde sesin çok yavan geldiğini hissediyor olabilirsiniz. Bunun nedeni, sesi daha güçlü ve gerçekçi oluşturabilmek için kulaklığın içinde kullanılmış olan hassas ve değerli materyallerin, ucuz kulaklık alternatiflerinde kullanılamamasıdır.

Bu nedenledir ki, ses sistemi üreten şirketler, yani kulaklıklar, hoparlörler geliştiren şirketler, gerçekçi sesi üretmek için maliyetleri çok fazla kısmanın, ses kalitesinde olumsuz sonuçlar doğuracağını bilirler. Çoğu zaman ses sistemlerinin “pahalı” gibi görünmesinin altında bu zorunlu maliyetler yatar.

Teknoloji üretimi kompleks bir süreç olduğu için bunu anlayabilmek bazen zor olabilir ama konuyu çok daha basit bir örnekle anlatmak gerekirse, 1 kilo peynir üretmek için, 10 kilo süt gerekmesini hatırlayabiliriz. 1 kilo peynirin fiyatının 10 kilo sütün maliyetinden aşağı düşürmenin zor olması gibi, kaliteli ses sistemleri için de gerekli olan, gümüş, altın ve diğer değerli madenlerin maliyetini dikkate almak gerekiyor.

Elbette müzik dinlerken, kulağınızda kaliteli bir ses üreten kulaklığın olması kadar, kulağınıza dışarıdan ulaşan seslerin de az olması önemli. Bu nedenle, özellikle gürültülü ortamlarda, kulağı tam olarak kaplayan Beats Solo Pro gibi bir kulaklık, müzik keyfini artırmak için doğru bir seçim olur.

Spor yaparken, hızlı hareket ederken, koşarken belki üstümüzde akıllı telefon gibi nispeten ağır bir cisim taşımak da zor olacağı için, müzik dinlemeye daha uygun, kolumuza takılabilecek, Apple Watch Seri 5 gibi bir cihazı tercih etmek de doğru bir karar olabilir. Koşarken, zıplarken, ağırlık kaldırırken pahalı telefonunuzu düşürmek, sağa sola çarpmak, ekranını kırmak gibi risklere girmeden, akıllı saatinizle hem vücut ritminizi ölçüp sporu daha sağlıklı yapabilir hem de müziğinizi yüksek kaliteli ses üretimi ile dinleyebilirsiniz.