Yelkenler fora

6, 7, 8 Eylül’de İstanbul’da denizler hareketleniyor; Deniz Kızı Ulusal Kadın Yelken Kupası’nın dördüncüsü düzenleniyor. İster katılın ister izleyin, ikisi de büyük keyif verecek. Organizasyon komitesi üyeleri Diana Misim, Arzu Çekirge Paksoy ve Serap Gökçebay, ‘kupa’yı ve yelken sporunu anlattı.

Yelkenler fora

Röportaj: Filiz Şeref

Deniz Kızı Ulusal Kadın Yelken Kupası ne zaman, nasıl, ne amaçla ortaya çıktı?
Diana Misim: Bu bir hayaldi, gerçek oldu. Ülkemizde yelken sporuna ilginin hızla artmasına rağmen kadın sporcu sayısının çok az olması bizi bu hayali gerçekleştirmeye yönlendirdi. Türkiye’de pek çok yelken yarışı düzenleniyor ve bunlara pek çok kurumsal takım katılıyor ancak bu takımlar içinde kadın yelkenci sayısı çok az. Ülkemizde 50 yıldır faaliyet gösteren Yelken Federasyonu’na kayıtlı 6 bin lisanslı yelkencinin yüzde onu bile kadın değil. Bu fikirden hareketle Türkiye’de sadece kadınların yarışacağı bir kupa organize etme fikri doğdu. Bu kupa ile ülkemizde yelken sporuna olan ilgiyi arttırmayı hedeflerken özellikle yelkenci kadın sayısını yükseltmeyi ve mevcut kadın yelkencileri motive etmeyi hedefledik. Üç sene içinde 20’yi aşkın kurumdan 300’den fazla kadın sporcuya ulaştık. Bu sayının yüzde sekseni ilk kez yelken ile tanıştı, ilk kez yarışa katıldı. Biz bu rakamı çok önemsiyoruz ve hedefimize ulaşmak için doğru yolda olduğumuza inanıyoruz.

‘İyiliğe yelken açıyoruz” diye bir sloganınız var. Buradaki iyilik kelimesini biraz açar mısınız?

Arzu Çekirge Paksoy: Projemiz, yelken tutkusu ile yarış heyecanını birleştiren bir kupa olma özelliğine sahip. Bu projeyi, kadınları spora teşvik etmenin ve genç sporcular yetiştirmenin yanı sıra, sosyal sorumluluk tarafıyla da çok önemsiyoruz. Bu kapsamda her yıl kupa gelirinin bir bölümü ile kadınlara yönelik çalışmalarıyla saygın bir sivil toplum kurumu olan AÇEV’e destek oluyoruz.

Geçtiğimiz üç yılda yaşadığınız tecrübeler içinde dikkat çekici neler var?
Serap Gökçebay: Genellikle rüzgara karşı yapılan bir spor olarak algılanan ama aslında rüzgarla uyumlanarak, rüzgarın dilini okuyarak yol almak şeklinde tanımlanması gereken yelken, özellikle takım ruhunu güçlendiren bir spor. Kupamıza katılan kurumsal takımların yarışlar boyunca bu takım ruhunu çok iyi hissettiklerine eminiz. Organizasyonumuz bir bütün olarak diğer yelken yarışlarından ‘pozitif farklılıklar’ gösteriyor. Örneğin yarış öncesi tüm takımlarla bir araya geldiğimiz, onlara harika hediyeler dağıttığımız ve takımların birbirleri ile tanıştığı ön buluşmamız başka hiçbir yarışta yok.

Yelken sporunun faydaları arasında neler var? Çocukları yelken sporuna yönlendirmek neden önemli?

Serap Gökçebay: Kurumsal hayatta ekip ruhu, hedefe ulaşma, zor koşullarla mücadele, stratejik planlama, kriz durumlarında hızlı ve doğru karar verme gibi aslında yaşamın da her alanını ilgilendiren konuları yelkende birebir yaşarsınız. Şartların sabit olduğu kapalı bir salonda değil, şartların her an değişebileceği bir ortamdasınız.Rüzgarın ani değişimine karşı hızlı karar almak zorundasınız. Bunu yaparken de her ekip üyesinin işini hızlı ve hatasız yapması şart. En büyük motivasyon; takım olmanın gücüyle doğayla bütünleşerek, bilgiyi, tecrübeyi ve aklı kullanarak başarıyı yakalamak. Bu sporu yapan çocukların sadece profesyonel hayatta değil, özel hayatlarında da kişiliklerinin olumlu yönde geliştiğini gözleyebilirsiniz. Çocuklar ilkokul çağından itibaren yelkenle tanışabilir.

Yelkenler fora - Resim : 1

İstanbul Caddebostan-Adalar parkurunda gerçekleşecek olan Deniz Kızı Ulusal Kadın Yelken Kupası’na kurumsal ve bireysel olarak katılmak isteyen takımlar, eğer eğitimleri varsa direkt olarak kayıt yaptırıp katılabiliyor. Hiç yelken eğitimi olmayan takımlar ise minimum 16 saatlik eğitim programından geçerek yarışabiliyor. Eğitim almak isteyen takımlar, uzman yelken eğitim okulları listesini denizkiziyelkenkupasi.com sitesinde bulabilir.