Graves hastalığı konusunda en merak edilen 17 soru: Ayrıntılı Graves rehberi
Graves hastalığı, halk arasında zehirli guatr olarak da bilinen bir hastalıktır. Graves hastalığı belirtileri neler? Graves hastalığı neden olur? Nasıl tedavi edilir? Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Aşık graves hakkında merak edilenleri detaylıca anlatı.


Elele Online
Graves hastalığı, toksik (zehirli) guatr adıyla da bilinen otoimmün bir hastalık. Ağırlıklı olarak kadın hastalarda görüldüğünden, özellikle ailenin kadın hastaları risk altında. Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Aşık graves hakkında merak edilenleri detaylıca anlatı. (TSH hormonu hakkında her şey ve Hipertiroidizm nedir? haberlerimizi de okuyabilirsiniz.)
Graves hastalığı nedir?
Graves hastalığı, halk arasında zehirli guatr olarak da bilinen bir hastalıktır. Bu hastalıkta tiroit bezinin tiroit hormon üretimi çeşitli nedenlerle aşırı derecede artar. Sonuçta kanda tiroit hormon düzeyinin aşırı artışı hastalık belirtilerinin oluşmasına neden olur.
Graves hastalığının nedenleri nelerdir?
Graves hastalığının tam olarak nedeni ortaya konamamıştır. Genetik yatkınlığı olan kişilerde bazı bakteri ve virüs türleri suçlanmışsa da, bu patojenlerle Graves hastalığı arasında tam bir ilişki gösterilememiştir. Ancak bir şekilde bağışıklık sistemi, genetik yatkınlığı olan kişilerde tetiklenmektedir. Sonrasında bağışıklık sisteminin oluşturduğu antikorlar tiroit bezine gidip bezin kontrolsüz biçimde aşırı hormon üretmesine neden olmaktadır.
Graves hastalığının belirtileri nelerdir?
Hastalık belirtileri kanda tiroit hormon düzeyinin aşırı artmasıyla oluşur. Halk arasında zehirli guatr denmesinin nedeni de budur aslında. Olay bir tür tiroit hormon zehirlenmesidir. Tiroit hormonu tüm vücut sisteminin ritminden sorumludur. Kanda düzeyi yok denecek kadar azalırsa tüm sistem yavaşlar, ama Graves hastalığındaki gibi çok artarsa o zaman tüm sistem haddinden fazla hızlanır. Sinir sistemindeki hızlanma uykusuzluk, ellerde titreme, sinirlilik, aşırı duyarlılık olarak karşımıza çıkar. Diğer yandan, metabolizma hızını artırdığı için kişi kilo kaybeder. Metabolizmadaki hızlanma yine hastada terleme ya da sıcağa dayanamama şeklinde karşımıza çıkabilir. Bağırsaklar hızlandığı için hastanın dışkılaması artar veya ishal olabilir. Kemik döngüsü hızlandığı için hastalarda kemik erimesi oluşur. Kalpteki atım hızı arttığı için çarpıntı hissedilir, eğer hastada zaten bir kalp-damar tıkanıklığı varsa, bir kalp krizi tetiklenebilir ve hasta bunu göğüs ağrısı şeklinde hissedebilir. İleri yaştaki hastalarda kalp ritim bozuklukları oluşabilir. Kalp yetmezliği olan hastanın kalp yetmezliği kötüleşebilir.
Kimler Graves hastalığına yakalanmaya müsaittir? Genetik midir? Anneden geçer mi?
Ailesinde Graves hastalığı olanlar risk altındadır. Ağırlıklı olarak kadın hastalarda görüldüğünden, özellikle ailenin kadın hastaları risk altındadır. Ama tabii ki erkek hastalarda da görmekteyiz. Anne-kız hastalığı olarak da isimlendiririz aslında. Ama aile deyince akla genellikle çekirdek aile geliyor, böyle düşünmemek lazım. Kuzenler, teyze, hala, amca, ailedeki büyükler, yeğenler, hepsini bu risk tablosuna dahil etmelisiniz.
Graves hastalığı tanısı nasıl konur?
Hastalığın semptomlarını gösteren kişilerden aldığımız kan örneğiyle hastalık tanısını rahatça ortaya koymaktayız.
Graves hastalığının tedavisi nedir?
Graves hastalığının 3 çeşit tedavi yöntemi vardır. Bunlardan en çok kullandığımız, ilaç tedavisidir. İlaç tedavisinin avantajı, tedavi bittikten sonra hastanın tiroit bezinin normal işlevine devam etmesidir. Dezavantajı ise, 3 hastadan ancak birini tedavi edebilmektedir. Bu hastalar genelde tiroit bezi normal boyutlara yakın olan, tiroit hormonu aşırı yükselmemiş olan ve tedaviye çok hızlı yanıt verip birkaç ayda ilaç ihtiyacı çok azalan hastalar olmaktadır. Diğer dezavantajı ise uzun süreli bir tedavi olmasıdır. Minimum 1-1,5 yıl tedavi süresi vardır. Literatürde bu süre 8 yıla kadar uzayabilmektedir. Ayrıca, ilaç toksikasyonu problem teşkil etmekte, bazı hastalarda karaciğer, alerji ve kemik iliği problemlerine yol açabilmektedir.
İkinci tedavi yöntemi, radyoaktif iyot tedavisidir. Halk arasında “atom tedavisi” olarak da bilinmektedir. İyotla işaretlenmiş düşük dozda radyoaktif madde hastaya ağızdan verilir, kana karışıp oradan direkt tiroide gider. Tiroit bezi içinde lokal bir ışımayla tiroit bezinde tahribata yol açarak tiroit bezini çalışmaz duruma getirir. İsmi korkutucu gelse de, oldukça güvenilir bir tedavi yöntemidir. Neredeyse tıpta 50 yıldır kullanılan bir tedavidir. Biz bu yöntemi bıçaksız ameliyat olarak da tanımlıyoruz. Anestezi ihtiyacı yoktur, cerrahi komplikasyonlardan tamamen uzak kalır hasta. Genellikle işlemden birkaç ay sonra kalıcı hipotiroidi gelişir ve hastanın ömür boyu tiroit hormonu kullanması gerekir.
Son yöntem ise, cerrahi yöntemdir. Tüm tiroit bezinin alınması gerekir. Bu yöntemde de yine hastanın işlemden sonra ömür boyu tiroit hormonu kullanması gerekir. Bu üç yöntemi hastayla karşılıklı konuşuruz ve en uygun tedaviye birlikte karar veririz.
Graves hastalığı tedavi edilmezse ne gibi sorunlar gelişir? Başka hastalıklara da yol açar mı?
Yukarıda da belirtmiştik; tiroit hormonları vücut sisteminin ritminden sorumludur. Tabiri caizse, bu hastalıkta sistem sürekli koşu halindedir. Bu koşu başlangıçta sistemi yormazsa da, bir süre sonra bu koşturmacadan tüm sistem aşırı derecede yorulur ve yolda yığılıp kalır. Ruhsal durum aşırı tükenmişliğe, uyku problemlerine ve derin depresyona sürüklenir. Kalpteki ritim bozuklukları beyne pıhtı atılmasına ve felce yol açabilir. Damar tıkanıklığı olan hastalarda kalp krizi tetiklenebilir. Kaslardaki erime ciddi kas güçsüzlüğüne yol açabilir. Kemik erimesi ciddi boyutlara ulaşabilir ve kırıklar oluşabilir. Tedavisiz bırakıldığında kalp hastalıklarındaki hızlanmayı artırdığı için ömrü kısaltan bir hastalıktır. Kısacası tedavisiz bırakılmasının sonuçları oldukça ağır olabilir.
Graves hastalığında beslenme nasıl olmalıdır? Graves hastalığında neler tüketilmemelidir?
Graves hastalığı için özel bir beslenme programı uygulamıyoruz. Ancak, tiroit hormonu üretiminin temel üretim maddesi iyottur. Hasta özellikle iyottan uzak durmalıdır. Özellikle iyotlu tuz, iyot içeren vitaminler almamasını öneriyoruz. Ülkemizde çok sık deniz ürünü tüketimi olmadığı için, deniz ürünlerinde ciddi bir kısıtlamaya gitmiyoruz. Ancak kişi her gün deniz ürünü tüketen biriyse, en azından bunu haftada bire indirmesini öneriyoruz.
Graves hastalığında göz sorunları neden ortaya çıkar?
Graves hastalığında bağışıklık sisteminin ürettiği antikorlar gözün arka kısmındaki dokularla tiroit bezindeki kısmi benzerlik sonucu oradaki dokulara karşı bir reaksiyon oluşturur. Bu reaksiyon sonrası gözün arka kısmındaki dokularda inflamasyon, ödem ve büyüme oluşur. Sonuçta gözün arka kısmındaki dokular büyüyünce, göze yer kalmaz ve göz yuvasından dışarıya doğru çıkar.
Gözler öne doğru çıkmadan Graves hastalığı olabilir mi?
Evet, göz tutulumu olmadan Graves hastalığı olabilir. 4 Graves hastasından ancak birinde göz tutulumu olur. Bu hastaların da çok azında klinik hastalık oluşturacak kadar göz tutulumu vardır.
Annemizde, ailemizde Graves hastalığı varsa, bizde oluşmaması için neler yapmalıyız? Nasıl tedbirler alabiliriz?
Yukarıda da bahsettiğimiz gibi, bu hastalığı tetikleyen nedenler tam olarak ortaya konamamıştır. Ancak, şu ara halk arasında ciddi bir iyot kullanımı furyası var. İyot oldukça alerjik bir mineraldir. Normal seviyelerde tüketildiğinde bu problem görülmez, ama yüksek dozlarda alındığında bu özelliği ön plana çıkmaktadır. Ailesinde Graves hastalığı olanlarda normal iyot alımını kısıtlamıyoruz. Ancak, yüksek dozda iyot alımı Graves hastalığının tetiklenmesine yol açabilir. Belki de ömür boyu sessiz kalabilecek bu durum, yüksek dozda iyot kullanımıyla ortaya çıkabilecektir. Şunu da belirtelim, özellikle bu konuda lügol kullanıyor halk arasında. Lugolün 1 damlası 1 kişinin 1 aylık ihtiyacını karşılıyor. Günlük 15 damla kullanıldığını duyuyoruz ya da görüyoruz. Bu fil dozu diyebileceğimiz ve bizim bazen tiroidi sakatlamak için ameliyat öncesi kullandığımız dozlardır.
Graves hastalığında tedavi uygulandığında dışa çıkık gözler ne kadar sürede normale döner? Hemen döner mi?
Bu bizim maalesef cevabını veremediğimiz en gizemli sorulardan biridir. Böyle bir süre veremiyoruz. Ama hastalığın düzgün bir tedavisi mutlaka yapılmalıdır. Çünkü tedavinin yapılmaması mutlak şekilde gözün durumunu kötüleştiriyor. Ağır göz problemlerinde göz arkası kemiklerin kırılmasına kadar giden ameliyatlar gerekebiliyor. Göz problemleri tedaviden bağımsız hareket ediyor. Bazı hastalar çok hızlı yanıt verebilirken, bazıları daha yavaş biçimde, bazıları hiç yanıt vermeme şeklinde seyredebiliyor. Böyle durumlarda tiroit hastalığının tedavisinden başka, özel olarak göze yönelik tedaviler de vermek gerekiyor. Bu arada Graves’in göz tutulumuyla alakalı olarak, bu durumu sigaranın kötüleştirdiğini vurgulamam gerekiyor. Gözde problemi olan hastaların değil sigara kullanmak, sigara içilen ortamlarda bile bulunması göz problemini kötüleştirmektedir.
Zehirli guatr olarak halk arasında bilinen hastalık ile Graves aynı mıdır?
Graves hastalığı sebeplerinden sadece birisidir. Diğerlerine değinecek olursak; bunlardan biri tiroit nodüllerine bağlı olabilir veya bazen tiroidit dediğimiz tiroit bezinin inflamasyonuna bağlı olabilir.
Graves hastalığına sahip kişilerin uygun tedavi sonrasında çocuk sahibi olmasında sakınca var mıdır?
Hastaların çocuk sahibi olmasına engel bir durum oluşturmaz Graves hastalığı. Ancak, kadınların hastalığı tedavi edilmeden gebe kalmasını istemeyiz. Hipertiroidili bir kadın hamile kalırsa, hastanın tiroit hastalığını tedavi etmek için çok yüksek doz ilaç gerekebilir ve bu da bebeğe zarar verebilir. Gebelikte belirli ilaç doz miktarını geçemiyoruz. Geçmek zorunda kalırsak gebeliğin ikinci 3 ayında gebeye tiroit cerrahisi yapmak gerekebiliyor. Bu gebe bir kadın için hiç istemediğimiz bir şey, ama mecbur kalırsak yapıyoruz. Tedavisi yapılmayan ya da hastalığının farkında olmayan gebelerde, özellikle gebeliğin sonuna doğru düşük/ölü doğum olabiliyor. Yine anne karnında bebeğin gelişimi bozulabiliyor. Tüm bu sebeplerden dolayı, kadınlarda zehirli guatr varsa mutlaka gebelikten önce tedavi edilmesi gerekir.
Zehirli guatr ile ölüm ilişkisi internet kullanıcıları tarafından çokça aranıyor. Bu merak edilen konuyu bize anlatır mısınız?
Yukarda da belirttiğimiz gibi, tedavisiz bırakıldığında ömrü kısaltan bir hastalık. Ani bir ölüm olması genellikle kalp hastalığı olan kişilerde gördüğümüz bir durum. Özellikle bu hasta grubunda hekim olarak çok tetikte oluyoruz ve bir an önce hastalığı kontrol etmeye çalışıyoruz.
Zehirli guatr/Graves tiroid kanseri midir diye de çokça aranıyor. Bu konuya da açıklık getirebilir misiniz?
Zehirli guatr ile tiroit kanserinin ilgisi yoktur. Tiroit kanserinde tiroit hormonlarının normal seviyelerde olmasını bekliyoruz.
Yutkunurken zorlanmak Graves hastalığının bir belirtisi midir?
Eğer tiroit bezini çok büyütmüşse, yutkunma zorluğu yapabilir.