Meme sağlığı için derin doku masajı
Ayıp olmasın diye “meme”ye “göğüs” diyor ve bu organı son yıllarda hep hastalıklarla anıyor olsak da meme, tarih boyunca üremeyi ve verimliliği temsil etti. Derin doku meme masajı da kadınlara dişiliklerini, verimliliklerini hatırlatırken meme sağlığını da destekliyor.
Yazı: Aslı Örnek
Modern zamanlarda kadın ya da erkek, genç ya da yaşlı herkesin adını kibarca(!) göğüs olarak tanımladığı ya da çoğu zaman adını söylemeye çekindiği meme, son dönemde hep hastalıkla gündemde. Oysaki dişiliğin sembolü olan meme, tarih boyunca doğurganlığı, bereketi ve verimliliği temsil eden doğa tanrıçası Artemis’le özdeşleşmiş, boynundaki gerdanlığın altında bulunan dört sıra halindeki onlarca meme, bolluk ve bereketi sembolize etmişti. Şehir hayatına geçişle birlikte kadınlar, kadınlığını arka plana atınca meme ve bakımı da bir anlamda unutulur ya da geçiştirilir oldu.
Konuya ilgisi korkularıyla başladı
Yurt dışında “ayurvedic breast massage” olarak adlandırılan derin doku meme masajı ise son dönemde popüler olmaya başladı. Beslenmeden uykuya her şeyi göz önünde bulunduran, bütüncül bakımı Türkiye’de uygulayan kişi ise Eylem Devi Çeliker… Aslen balerin olan Çeliker, derin doku meme masajına nasıl başladığını şu sözlerle anlatıyor: “Meme kanseri olan arkadaşlarım vardı. Halamı da meme kanserinden kaybettim. Bende de anksiyete yarattı bu durum. Kendimi çok fazla yokluyor, kontrol ediyordum. 10 senedir her yaz mevsiminde Yunanistan’da bir meditasyon merkezine gidiyorum; orada Sanjivani Taruna isimli Hintli bir medikal ayurveda doktoru vardı ve meme masajı eğitimleri veriyordu. Korkunun ecele faydası yok, en azından bilinçlenmiş olurum diye gitmeye karar verdim. Ama çeşitli aksilikler oldu ve ancak iki senenin sonunda bunun eğitimini almaya başladım. Eğitim yoğundu ancak ben bilgilendikçe anksiyetem azalmaya başladı. İlgilendikçe aslında ne kadar garip şeylerden korktuğum ortaya çıktı. Benim memem doğuştan fibrokistik yapıda... Eğitim sırasında kistlerim küçülmeye başladı, bire bir kendim deneyimledim. Altı ay kendi kendime masaj yaptım, şu an sıfır.”
İyileştikten altı ay sonra
Derin doku meme masajı yapan Eylem Devi Çeliker de memeye göğüs denmesiyle ilgili “Bizde meme denmiyor, göğüs deniyor. Göğüs; solunum yolu ve ciğeri de kapsıyor. Ama meme, klinik ismi ve ben onu kullanmak istedim. İnsanlara biraz sert gelebiliyor ama hep anlatıyorum; bu organın adı meme ve klinik adı da meme. Göğüs demek yanlış bir tabir oluyor. Biraz bunu kırmak lazım. Herkes ‘Bir saat memeyle mi uğraşıyorsun’ diyor ama hayır, bütün vücut masajı yapmış oluyorum. Memeyle yapılan masaj 15-20 dakika ama toplam masaj 70-75 dakika sürüyor. Masaj sırttan başlıyor, bacaklar, kol ve kol altıyla devam ediyor, lenf sistemini aktive etmeye çalışıyoruz. Sonra meme, baş, göğüs derken bütün vücut aktive oluyor. Dolayısıyla bütün sistemi aktive eden bir masaj, bir saat sürüyor ama ben önce meditasyon yapıp, sistemi anlatıyorum” diyor.
“Kadın doktorlar deneyimlemeli”
Meme masajının 2-3 seansta danışan tarafından öğrenildiğini söyleyen Çeliker’in tavsiyesi ise en az 10 seans yapılması. Kadın grupları oluşturarak eğitim verdiğini de belirten Çeliker, “Dişi enerjilerin paylaşıldığı alanlar yaratıyor, kadın grupları yapıp bir araya getiriyoruz” diyor. Aktif kanserlerde tedavi bittikten sonra altı ay sonra bütün kan değerleri normale döndüyse, bu masaj tavsiye edilebiliyor. Türkiye’de meme masajını yaygınlaştırmak istediğini belirten Eylem Devi Çeliker, şunları söylüyor: “Kadın doktorlara seans vermeyi hayal ediyorum. Vaktimi doktorları bilinçlendirmeye adamak istiyorum.” Masajın meme kanserine yakalanıp, iyileşenlere çok iyi geldiğini belirten Çeliker’e göre; bu masaj asıl hastalığa yakalanmadan yapılmalı. Kişinin kendisiyle ilgilenmesi, önemsemesi, doğal şeyler yemesi ve stressiz bir hayat sürmesi de büyük önem taşıyor.
Masajın psikolojik etkileri
Eylem Devi Çeliker, "Meme masajı sayesinde kadın dişi tarafıyla bağlantıya geçiyor ve kadın olduğunu hatırlıyor. Yaratıcı yönleri daha ön plana çıkıyor kuvvetleniyor. Dişiler anaçtır; bunu fark etmeye başlıyorlar. Daha sabırlı oluyorlar. Bunlar işe, özel hayata ve kendinle ilişkilerine de yansıyor. Daha dişi, daha iyi hissediyorsunuz. Göğüs formu değişiyor ve oraya sağlıklı kan gittiği için doku canlanıyor, toparlanıyor. Kadınlar daha dik yürüyor, kendi içinde hissediyor. Etrafa yaydıkları ışık değişiyor. Göğüs; büyütme, küçültme yapmadan toparlanıyor” diyor.
Öneriler
• Derin doku meme masajı uygulayıcısı Eylem Devi Çeliker günlük hayatında kendisinin de uygulandığı şu tavsiyelerde bulunuyor:
• Deodorantı tavsiye etmiyorum. Dört yıldır deodorant kullanmıyorum. Çünkü aynı gıdalar gibi, deodorantlar da alışkanlık yapıyor, alışkanlık yaptıkça sizin vücudunuzun orijinal kokusu değişiyor. Kokunuz sizi rahatsız ettikçe daha çok deodorant sıkmaya başlıyorsunuz. Bağımlılık oluyor.
• Vücudunuzun kokusunun değişmesi için kış çok ideal bir zaman. Sonra kendi vücut kokunuz sizi rahatsız etmeyecek bir hal alıyor. Kol altı temizliği için su ve doğal sabun yeterli.
• Bol bol su içmek gerekiyor ve ne kadar toksik yerseniz, o kadar kötü kokuyorsunuz.
• Gündelik yaşamda balensiz ve koton ya da dantel sutyen giyilmesini öneririm.
• Destekli, telli sutyenlerde meme çok hassas ve kan sirkülasyonu engelleniyor. Teli çıkarmak lazım.
• Spor sutyenler de sentetik. Spor bitince çıkarmak gerekiyor.
* Pozitif dergisinden alınmıştır.