Tiroid bezinde büyümeye ne eksikliği yol açar? Kimlerde daha sık görülür?

Tiroid bezinde hormon fonksiyonunun normal olmasına karşın tetkikler ile saptanan nodüllerin dikkatlice değerlendirilmesi gerekir. Ülkemizin endemik bölge olmasından ötürü nodüler tiroid hastalıkları sık görülmektedir.

Tiroid bezinde büyümeye ne eksikliği yol açar? Kimlerde daha sık görülür?

Liv Hospital, Genel Cerrah Prof. Dr. Ahmet Cem Dural; vücudun düzenli, dengeli ve uyumlu çalışmasında önemli rol sahibi olan tiroid hormonunun sentezlenmesinden sorumlu, boyun bölgemizde yer alan, 20-40 gram ağırlığında bir organ olan Tiroid bezi hakkında “Tiroid Kanseri Farkındalık Ayı” özelinde bilgiler verdi.

Vücudun düzenli, dengeli ve uyumlu çalışmasında önemli

Tiroid bezi ebat olarak vücudumuzda küçük bir yer kaplamasına rağmen büyük işlevleri olan hayati bir endokrin organdır. Vücudun düzenli, dengeli ve uyumlu çalışmasında önemli rol sahibi olan tiroid hormonunun sentezlenmesinden sorumlu, boyun bölgemizde yer alan, 20-40 gram ağırlığında bir organdır.

En büyük iyot kaynağı deniz tuzu

Tiroid hormonu vücudumuza gıdalar ile alınan iyodun kullanılması ile üretilir. En büyük iyot kaynağı deniz tuzu olmakla beraber deniz ürünleri, gıdalar içerisinde iyot oranı en yüksek yiyeceklerdir. Ülkemiz dünyada iyot eksikliği açısından endemik bir bölgede yer almaktadır, dolayısıyla iyot eksikliğine bağlı tiroid hastalıklarının sık görüldüğü bir bölgedir. Bu nedenle ülkemizde uzun yıllardır satılan tuzlara iyot katılması zorunludur. İyotsuz tuz ürünleri yakın zamana kadar kısıtlı olarak satılmakta iken son zamanlarda popüler olan kaya tuzu tüketimindeki artış ile kullanımı yaygınlaşmıştır.

İYOT EKSİKLİĞİ NEYE YOL AÇAR?

İyot eksikliği tiroid bezinde büyümeye (guatr) yol açar, ve genellikle nodül oluşumu ile sonuçlanır. Guatr oluşumuna yol açabilen bazı besin ürünleri bulunmakta olup bunların başında lahanagiller, turp, soya gibi gıdalar gelmektedir.

TİROİD BEZİ HASTALIKLARI HANGİ HASTALIKLARI BARINDIRIR?

Tiroid bezi hastalıkları çok çeşitli hastalıkları barındıran bir gruptur. Bunlar içerisinde tiroidin enflamatuar hastalıkları (tiroiditler), hormon üretimi azlığı veya fazlalığı ile ilgili olan hastalıklar, guatr, tiroid nodülleri ve tiroid kanserleri yer almaktadır.

HİPOTİROİDİ NEDİR?

Hormon üretiminde geçici veya kalıcı yetersizlik görülmesi “hipotiroidi” olarak adlandırılır.

HASHİMOTO HASTALIĞININ BELİRTİLERİ NELERDİR?

Tiroid bezinin en sık hipotiroidi nedenlerinin başında “Hashimoto Hastalığı” gelmekte olup, hastalarda metabolizma yavaşlaması, kilo alımı, halsizlik, yorgunluk, uykuya meyil, soğuğa tahammülsüzlük, saç dökülmesi, cilt kuruluğu gibi belirtiler oluşur. Tedavi edilmemesi durumunda hayatı tehdit edecek seviyede ödem tablosu görülebilir (miksödem). Eksikliği görülen tiroid hormonlarının günlük olarak hastaya verilmesi ile medikal olarak tedavi edilir ve sağlığına kavuşur.

HİPERTİROİDİ NEDİR, BELİRTİLERİ NELERDİR?

Tiroid bezinin aşırı miktarda tiroid hormonu üretmesi ise “Hipertiroidi” olarak isimlendirilir. Hipertiroidi tablosunda, metabolizmanın hızlanmasına bağlı olarak hastalarda çarpıntı, kilo kaybı, iştah artışı, sinirlilik, ellerde titreme, sıcağa tahammülsüzlük, gözlerde canlı bakış, gözlerin ileri doğru çıkıklaşması, bağırsak hareketlerinde artışa bağlı sık tuvalete çıkma ihtiyacı gibi belirtiler görülür.

BASEDOW GRAVES NEDİR, BELİRTİLERİ NELERDİR?

Tiroid bezinde nodül olmaksızın büyüme “Basedow Graves” hastalığı olarak isimlendirilir. Bu hastalıkta gözlerde ciddi ileri çıkıklık (ekzoftalmi) görülebilir. Otoimmün bir hastalık olan Basedow Graves Hastalığı tiroid hormonu baskılayıcı anti-tiroid ilaçlar ile kontrol altına alınabilir, ancak ilaçların ciddi yan etkileri ortaya çıkabilmekte ve takipler sırasında hastalık nüks edebilmektedir. İlaca bağlı bir reaksiyon görülmediği durumlarda genellikle 18-24 aya kadar medikal tedavi etkin ve başarılıdır. Ancak ilaç reaksiyonu görülmesi, ilaç kullanımına rağmen hipertiroidinin kontrol edilememesi gibi durumlarda hastaların kalıcı bir çözüme ihtiyacı vardır. Radyoaktif iyot veya tiroid bezinin cerrahi olarak çıkarılması ile kür sağlanabilmektedir. Göz bulguları varlığında radyoaktif iyot tedavisi kullanılamamaktadır.

TOKSİK NODÜLER GUATR NEDİR?

Hipertiroidi gelişmesine yol açan diğer bir durum ise tiroid bezinin normal olduğu, ancak bir veya birden çok tiroid nodülünün aşırı çalışması ile ortaya çıkan “Toksik Nodüler Guatr” hastalığıdır. İlaç kullanımı ile kontrol altına alınmasını takiben tiroid cerrahisi uygulanır ve hastalar sağlıklarına kavuşurlar.

Nodüllerin dikkatlice değerlendirilmesi önemli

Tiroid bezinde hormon fonksiyonunun normal olmasına karşın tetkikler ile saptanan nodüllerin dikkatlice değerlendirilmesi gerekir. Bahsedildiği gibi ülkemizin endemik bölge olmasından ötürü nodüler tiroid hastalıkları sık görülmektedir. Buradaki en önemli nokta, iyi huylu nodül ve kanser ayrımıdır.

Biyopsi yapılması gerekebilir

Nodül ve kanser ayrımı için en önemli tetkik şüphesiz Tiroid Ultrasonografisi olup, tanı değeri oldukça yüksektir. Nodül varlığını ortaya koyduğu gibi nodülün şekli ve yapısına bakarak kötü huylu olma riskini de ortaya koyabilir. Eğer ultrasonografi ile saptanan bir nodül 1,5 cm’den daha büyükse veya boyuttan bağımsız olarak nodül şeklinde veya içeriğinde şüpheli bir görünüm var ise bu şüpheli nodül veya nodüllere biyopsi yapılması gerekir. Tiroid biyopsisi yine ultrason cihazı görüşü altında, ince bir iğne (kan alma iğnesi) ile gerçekleştirilir. Oldukça yüksek oranda tanı koydurucudur.

Sıklığı hızla artıyor

Amerikan Ulusal Sağlık Enstitüsü verilerine göre tiroid kanserleri son 20 yılda tüm dünyada sıklığı hızla artan kanserlerdir. Bu durum tüm dünyada benzer olup, Türkiye’de de tiroid kanseri Sağlık Bakanlığı verilerine göre genç kadın hastalarda en sık görülen ikinci kanserdir. Tiroid kanseri görülme oranındaki bu artışa rağmen sevindirici bir nokta, sağlık imkanlarına erişimin kolaylaşması, bilincin artması ve sağlık taramaları sayesinde erken teşhis konulabilmesidir.

KİMLERDE DAHA SIK GÖRÜLÜR?

Tiroid kanserleri genç hastalarda ve kadın cinsiyette daha sık görülür, genellikle çevresel nedenler sorumlu tutulmakla beraber, aile hikayesi, genetik faktörler, beslenme ve coğrafi koşullar da önemlidir. Bilinen en önemli risk faktörü radyasyon maruziyetidir. En sık 30-40 yaş arası bireylerde görülmekle beraber her yaşta görülebilmektedir. Tiroid kanseri aynı zamanda en sık endokrin organ kanseridir. En sık görülen tiroid kanseri “Papiller Tiroid Kanseri” olup tüm olguların %80’ini oluşturmaktadır. Daha nadir olarak görülen, sıklık sırasına göre “Foliküler Tiroid Kanseri”, “Medüller Tiroid Kanseri” ve “Anaplastik Tiroid Kanseri” diğer tiroid kanseri tipleridir. Bu kanserler papiller tiroid kanserine göre oldukça agresif davranışlı kanserlerdir.

ERKEN TANI İLE TEHLİKE AZALIYOR

Doktorlar arasında en iyi seyirli kanser olarak tanımlanan Papiller Tiroid Kanseri erken tanı konulduğu zaman hayatı tehdit etmeyen, başka bir nedenle gerçekleştirilen tiroid ameliyatından daha farklı veya daha geniş ölçekli bir ameliyat değildir. İyi seyirli bir kanser olarak kabul edilmesinin nedenlerinden biri kan damarları yolu ile uzak organlara yayılmak yerine boyunda tiroid bezi komşuluğunda yer alan lenf bezlerine yayılım yapmasındandır. Ancak zamanında tanı konulmadığında oldukça basit bir cerrahi işlem yerini son derece karmaşık ve uzun bir ameliyata bırakmakta, uzak organlara da yayılım riskini artırmaktadır. Sonuç olarak tüm kanserlerde olduğu gibi tiroid kanserine de hastalığın erken aşamasında tanı konulması hastalığın seyrini etkileyebilir, nüks ve metastaz ihtimali azalır ve kür şansı yükselir.

Tiroid hastalıkları taraması için temel basamaklar

  • Hekim tarafından aile ve hastalık öyküsünün alınması, risk faktörlerinin sorgulanması ve boyun bölgesinin muayene edilmesi
  • Tiroid hormonu sentezinden sorumlu olan TSH hormonunun değerlendirilmesi
  • Risk faktörü veya muayene bulgusu varlığında Tiroid Ultrasonografisi planlanması

 

Kan tahlillerinde normal dışı değerler saptandığında mutlaka tüm tiroid hormonlarının ve gereklilik halinde tiroid bezi antikorlarınaa ait kan değerlerinin görülmesi gerekir. Yapılan ultrasonografide nodül saptanır ise de bu nodülün şekli ve içeriğine göre ileri tetkik planlanmalıdır.