2 / 8
Z kuşağının terapide sürekli bahsettiği 5 büyük seks sorunu - Resim : 2

2021 Kinsey Enstitüsü ve Lovehoney anketine göre, ABD'deki Z Kuşağı yetişkinlerinin dörtte biri hiç partnerli seks yapmadığını söylüyor. Ancak, bir partnerle seks yapmamış kişilerin %31'i sanal seks veya sexting yaptıklarını söylüyor.

3 / 8
Z kuşağının terapide sürekli bahsettiği 5 büyük seks sorunu - Resim : 3

Z Kuşağı ile çalışan terapistler, onların seksle ilgili en derin düşüncelerine, mücadelelerine ve korkularına vakıf olmasına rağmen yine de istatistikler tam resmi çizemiyor.

Size ruh sağlığı uzmanlarından, bu gruptaki insanlardan en sık duydukları cinsellikle ilgili endişelerden bazılarını bizimle paylaşmalarını istedik. 


4 / 8
Z kuşağının terapide sürekli bahsettiği 5 büyük seks sorunu - Resim : 4

1. Partnerleriyle sınırları ve arzuları iletmede sorun yaşama

Gençler rıza, bedensel özerklik ve zevk gibi değerleri benimseme eğilimindeyken, New York City terapisti Keanu Jackson, ilişkilerinde sınırlarını ve arzularını ifade etmekte zorlanmaya devam eden bir dizi Z Kuşağı danışanı gördüğünü söyledi.

Jackson, "Aslında kendilerini savunmayı ve cinsel ve ilişkisel ihtiyaçlarına karşı gerçeği konuşmayı öğrenmek için destek arayan bir sürü insanla karşılaşıyorum." diyor. Uzun vadeli sağlıklı bir ilişki istiyorsanız, partnerinizin ihtiyaçlarının %100'ünü her zaman %100 karşılamaya hazır olmanız gerektiği yönünde yaygın bir yanlış anlama var. Bu sadece son derece tehlikeli ve gerçekçi olmayan bir beklenti değil, aynı zamanda insanlara kişisel sınırlarınızın o kadar önemli olmadığını da öğretiyor. Bu özellikle ilişkide ve kontrolcü davranışlarda belirgin güç farklılıkları mevcut olduğunda geçerlidir."

5 / 8
Z kuşağının terapide sürekli bahsettiği 5 büyük seks sorunu - Resim : 5

2. Cinselliğini tanımlama veya etiketleme baskısı

Los Angeles terapisti Torri Efron Pelton, Z Kuşağı danışanlarından duyduğu benzersiz bir endişenin, henüz hazır olmadıklarında veya bunu yapmaya ilgi duymadıklarında "cinselliğini özgürce keşfetmeleri" yönündeki sosyal baskı olduğunu söylüyor.

"Sosyal medyanın açıklığı ve çoklu cinsel kimliklerin tanınmasıyla, gençler hem daha fazla kabul görüyor hem de kendilerini bir kalıba sığdırmamak için keşfetme baskısı hissediyorlar" diyor. “Cinsel özgürlük, ‘Ya seksin sıradan olmasını istemezsem?’ ‘Ya ben neyi sevdiğimi bilmiyorsam ve herkes biliyorsa?’ endişelerine yol açtı.”

Efron, bazı genç Z kuşağı üyeleri için cinselliklerini tanımlama çabasının “kendi sorunlarıyla birlikte geldiğini” söyledi.

Efron, “Etiket seçimimizi genişletmenin kapsayıcı olması amaçlanmış olsa da, Z kuşağı müşterilerimin çoğu, kim olduklarını ve ne istediklerini gerçekten keşfetmek yerine, erken bir aşamada bir etiket seçip ona bağlı kalma baskısı hissediyor.” diyor.

Efron ve müşterileri, seanslarında, cinsel tercihlerini keyfi bir son tarihe kadar belirleme baskısını araştırıyor.

Efron, “Çoğu zaman, kişi bu hayali zaman çizelgesini bırakıp istediği hızda gelişmeye geri dönebiliyor.” dedi.

Efron, “Cinsel tercihlere atıfta bulunarak, ‘Ne olduğumu bilmiyorum’ ifadesini sık sık duyuyorum.” diye devam ediyor. “Buna sadece şunu soruyorum: ‘Neden tam şu anda [bilmek] zorundasın?’”