"Ruhumu özgürleştir"

İkinci kitabınızda bir kaçış hikayesine odaklanıyorsunuz. Sizin kaçış noktalarınız neler?
Kaçmaya niyetlendiğim anlar boğulduğumu hissettiğim zamanlar. Bazen elinizden geleni yaparsınız, bildiğiniz tüm yöntemleri denemişsinizdir ama çabanız boşa gider. İşte ben o anlarda kaçmaya ve yeniden başlamak için nefes almaya ihtiyaç duyuyorum. Benim kaçış noktalarım oksijenin çok olduğu, nefes alıp şükredeceğim yerler oluyor. Gökova en çok kaçtığım yer.

Kendini bulma yolculuğunda ‘hayatımın dönüm noktası şudur’ diyebileceğiniz şey ne?
Dört yıl önce o zaman çalıştığım gazeteden ayrılışımdı. Aslında çok üzülmüştüm, çünkü 5.5 yıllık emeğimi bırakıp gidiyordum. Yani ilk bakışta her şey kötüydü benim için. O gün işten ayrılmasaymışım bugün size bu sorunun cevabını veremezdim. Çünkü oradan ayrılışımla birlikte yazmaya başladım ve ikinci kitabımı çıkardım.

Hırs, kariyer hesapları derken insanların yalnızlaştığı, içine kapandığı söylenir ya hep, belki de bu hayatta asıl istedikleri budur. Peki, böyle de mutlu olunamaz mı?
Eğer mutluluk kendini özgür hissetmekse kimse hırs, plaza yaşamı ve entrikanın içinde mutlu olamaz. Benim mutluluk tarifim, insanın kendini sevmesi ve ruhunu özgürleştirmesidir. Eğer kişi kendisini sevmeyi öğrenirse her yerde mutlu olur.



Bir kitabı bitirmek neler hissettiriyor?
Yazma sürecinde yalnızlaşıyorum ama canım hiç sıkılmıyor, çünkü karakterlerimle yine kalabalıklaşıyorum. Bittiğindeyse yüzüm gülüyor. İki romanım da okuyucularına umut vadediyor.

Favori kitabınız ne?
Gabriel Garcia Marquez’in Yüzyıllık Yalnızlık romanı.

Favori edebiyat karakteriniz kim peki?
Yüzyıllık Yalnızlık’taki Albay Aureliano Buendia. İnanmışlığı, vazgeçmemesi çok etkiler beni. Charles Bukowski’nin Henry’si de favorim.

Dönüp dönüp okuduğunuz bir kitap var mı?
Bir kitabı dönüp dönüp okumam ama özellikle güvenlik tehdidi yaşadığımız dönemde herkesin Alamut Kalesi’ni okuyup anlaması gerektiğini düşünürüm.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR:
Tolga Gümüşay Karayeli Öyküler linki için TIKLAYINIZ